Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, milli egemenliğin Türkiye için vazgeçilmez bir yönetim biçimi olduğunu ifade etti. Bu bağlamda, çocukların bilgiyle donanmış olarak geleceğe hazırlanmasının önemine dikkat çekti. Hisarcıklıoğlu, bağımsızlık mücadelesinin ardından medeniyet yarışının başladığını ve çocukların bu yarışta en büyük hedef olduğunu belirtti.
Bu açıklamalar, Türkiye'nin geleceği için umut verici bir mesaj taşımaktadır. Eğitimli bireylerin, ülkenin kalkınmasında büyük rol oynayacağına vurgu yapıldı. Çocukların, bağımsızlık mücadelesinin ruhunu taşıyarak, gelecekteki başarı hikayelerini yazacakları ifade edildi.
Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran, TBMM’nin açılışının Türk milletinin geleceği inşa etme kararlılığının temelini oluşturduğunu belirtti. Baran, Türkiye’nin bilimde, teknolojide ve ekonomide elde ettiği başarıların bu sağlam temeller üzerinde yükseldiğini ifade etti.
Baran, iyi eğitimle donatılmış çocukların, her alanda yeni başarı hikayeleri yazmaya devam edeceğine inandığını vurguladı. Bu çocukların, girişimci ve inovasyonu benimseyen bireyler olarak yetişmesi gerektiği üzerinde duruldu.
TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, 23 Nisan 1920 tarihinin Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin simgesi olduğunu belirtti. Palandöken, bu anlamlı günün Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından tüm dünya çocuklarına bayram olarak armağan edildiğini ifade etti.
Palandöken, çocukların Cumhuriyet’in teminatı olduğunu ve yarının güçlü Türkiye’sinin inşa edicileri olduğunu vurguladı. Onların en iyi şekilde yetiştirilmesi gerektiği ve daha aydınlık bir gelecek için birlikte çalışılması gerektiği ifade edildi.
TÜRMOB Genel Başkanı Emre Kartaloğlu, Türk halkının 23 Nisan 1920’de TBMM’nin açılışıyla batıya yöneldiğini ve geleceğe doğru emin adımlarla yürümeye başladığını belirtti. Atatürk’ün çocuklara bu özel günü armağan etmesinin, geleceğin onların omuzlarında yükseleceğine işaret ettiğini vurguladı.
Kartaloğlu, Atatürk’ün izinden yürüyerek, çocuklara demokratik ve barış içinde yaşayabilecekleri bir dünya bırakmak için daha çok çalışacaklarını ifade etti. Bu kararlılık, Türkiye’nin geleceği için umut verici bir mesaj taşımaktadır.