Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye'nin 27 Nisan ve 15 Temmuz direnişlerinin Batı'nın ülkenin özünü değiştirme girişimlerine karşı verilen mücadele olduğunu vurguladı. Bu zaferlerin sadece askeri müdahalelere karşı değil, aynı zamanda halkın gösterdiği güçlü bir tepki olduğunu belirtti. Soylu, bu direnişlerin Batı’ya büyük bir mağlubiyet tattırdığını ifade etti.
Süleyman Soylu, 27 Nisan ve 15 Temmuz tarihlerini değerlendirerek, bu tarihlerde Batı’ya karşı büyük bir mağlubiyet yaşandığını dile getirdi. '27 Nisan, hem 1960 darbesini yapanları ve yaptıranları terbiye etmiş, hem de 15 Temmuz’un püskürtülmesini cesaretlendirmiştir.' dedi. Bu açıklamalar, Türkiye'nin tarihindeki önemli dönüm noktalarını yeniden gündeme getirdi.
1960 darbesinin, darbelerin ve kötülüklerin anası olduğunu belirten Soylu, bu tür müdahalelerin asıl amacının devletin ve toplumun kurallarını değiştirmek olduğunu vurguladı. 'Darbelerde verilen acıların ve yapılan kötülüklerin nedeni; değişen kurallara toplumların itiraz etmesine imkân tanımamak, itirazı öldürmek ve toplumların özünü değiştirmektir.' şeklinde konuştu.
Süleyman Soylu, toplumun özünü değiştirmek isteyenlere karşı halkın gösterdiği direnişi de ele aldı. 'Bu tartışma da uzundur. 1960-1971-1980-28 Şubat-27 Nisan-15 Temmuz’un asıl fay hattı 27 Mayıs 1960 darbesidir.' dedi. Bu bağlamda, 1980 ve 15 Temmuz darbelerinin büyük depremler olduğunu ifade etti.
27 Nisan e-Muhtırası'nın, Türk demokrasi tarihinde önemli bir yer tuttuğunu belirten Soylu, bu müdahalenin halkın itirazı ile karşılaştığını vurguladı. 'Bu itiraz, depreme karşı dirençli şehirlerin ilk ve en önemli basamağı olan kentsel dönüşüm gibi, toplum direncinin demokrasi dönüşümü olmuştur.' şeklinde konuştu.
Süleyman Soylu, Türkiye'nin Batı'nın müdahalesine karşı verdiği direnişi öne çıkardı. 'Türkiye, Batı’nın müdahalesiyle özünü ve kurallarını değiştirme girişimlerini mağlup etmiştir.' dedi. Bu sözler, Türkiye'nin bağımsızlık mücadelesinin önemini bir kez daha gözler önüne serdi.
Son yıllarda Anadolu ve kardeşlerinin yaşadığı deneyimlerin, bu direnişin temelini oluşturduğunu belirten Soylu, 'Dünyayı yönlendiren fikirler; yaşanan travmalar, karşılaşılan haksızlıklar, aşağılanmalar ve doğal olanı değiştirme vahşiliğinden çıkar.' şeklinde konuştu. Bu bağlamda, Anadolu'nun yeni fikirlerin kaynağı olacağına inandığını ifade etti.