Elazığ’da ticaretle uğraşan Hüseyin Seçkin Ceylan (63), 12 yıl önce şehir hayatından sıkılıp, köyüne dönerek kurduğu tesiste hayvan yetiştiriciliği yapıyor. Ceylan, kırsalda üretmenin heyecanının zorlukları unutturduğunu ifade ediyor. Hayvancılık, onun için sadece bir iş değil, aynı zamanda bir terapi haline gelmiş durumda.
Hüseyin Seçkin Ceylan, 12 yıl önce Elazığ’daki ticaret hayatını sonlandırarak, ailesiyle birlikte Demirlibahçe köyüne yerleşti. Burada hayvancılıkla uğraşmaya karar verdi. Ceylan, “Doğayla baş başa, serbest bir iş istedim. Hayvancılığa karar verdim” diyerek köy hayatının kendisi için ne kadar önemli olduğunu vurguladı. Sığır ve keçi yetiştiriciliği yaparak, doğayla iç içe bir yaşam sürmeye başladı.
Ceylan, kurduğu tesiste üretim kapasitesini her yıl arttırarak, kurbanlık ve adaklık hayvanlar yetiştiriyor. “Genelde kurbanlık, adaklık tarzı çalışıyoruz” diyen Ceylan, bu süreçte yaşadığı zorlukları üretmenin verdiği haz ile aştığını belirtti. Kırsalda yaşamanın zorluklarına rağmen, üretmenin insana sağladığı mutluluğun her şeyin önünde olduğunu ifade etti.
Ceylan, “Üretmenin heyecanı, sevgisi, muhabbeti; üretmenin vermiş olduğu haz gerçekten de zorlukları unutturuyor insana” diyerek, gençlere cesaret vermek istedi. Kırsalda yeri olan ve bu işe hevesli olanların korkmaması gerektiğini vurguladı. “Normal şartlarda belki bu ortamda bulunmak zordur ama üretmek insana bunları unutturuyor, zevk haline getiriyor” şeklinde konuştu.
Hüseyin Seçkin Ceylan, gençlere ve genç emeklilere köylerinde hayvancılık yapmalarını tavsiye etti. “Pişman olmayacaklarına eminim” diyerek, kırsalda üretim yapmanın getirdiği mutluluğu paylaştı. Ceylan, hayvancılığın sadece bir iş değil, aynı zamanda bir terapi olduğunu belirtti. Bu yaşam tarzının, insanlara huzur ve mutluluk getirdiğini ifade etti.