ABD Başkan Yardımcısı James David Vance, Ukrayna Savaşı hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu. Fox News kanalına verdiği röportajda, savaşın sona ermesi için anlaşmaya varmanın Ukrayna ve Rusya'ya bağlı olduğunu ifade etti. Vance, bu acımasız savaşın yakın zamanda bitmeyeceğini ve Ukrayna'nın işgal altında olmasının getirdiği öfkenin devam edeceğini belirtti. Ayrıca, binlerce askeri kaybın yaşanacağını da vurguladı.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tammy Bruce ise, ABD'nin müzakerelerdeki arabulucu rolünden vazgeçebileceğinin sinyalini verdi. Bruce, barış görüşmelerinin artık iki tarafa kaldığını ve somut çözümler ortaya koymaları gerektiğini dile getirdi. Bu durum, savaşın sona ermesi için önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, NBC News'ün Meet the Press programında yaptığı açıklamalarda, askeri bir çözüm olmadan savaşın sona erdirilmesi konusunda ilerleme kaydettiklerini belirtti. Rubio, bu sürecin son adımlarının en zor olduğunu ifade etti. Barış anlaşmasının yakında gerçekleşmesi gerektiğini vurguladı ve eğer bu çaba sonuç vermezse, zaman ve kaynakların buna ayrılmasının mümkün olmayacağını söyledi.
Rubio, Rusya ve Ukrayna'yı daha yakınlaştırdıklarını ancak henüz hedefe tam olarak ulaşamadıklarını belirtti. Bu haftanın kritik olacağına dikkat çekti. Savaşın çözümünün, her iki tarafın da bazı şeylerden vazgeçmesi gereken bir müzakere süreci olduğunu ifade etti. Barış anlaşmalarının güven esasına dayanmadığını vurguladı.
Rubio, Çin ile ticaret gerginliği hakkında da açıklamalarda bulundu. Çinli şirketlerin ABD'de istediğini yapabildiğini, ancak ABD'nin aynı şeyi Çin'de yapmalarına izin verilmediğini savundu. Bu durumun haksızlık olduğunu aktaran Rubio, sadece ABD'nin değil, diğer ülkelerin de bu konudan rahatsız olduğunu ifade etti.
ABD Başkanı Donald Trump'ın Ukrayna ve Rusya Özel Temsilcisi Keith Kellogg, 24 Nisan'da Londra'da yapılan Ukrayna barış görüşmesinin olumlu geçtiğini belirtmişti. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy de, 26 Nisan'da Trump ile Vatikan'da gerçekleştirdikleri görüşmede, Rusya-Ukrayna Savaşı'nda tam ve koşulsuz ateşkes hakkında konuştuklarını bildirmişti. Bu gelişmeler, barış sürecinin ilerlemesi açısından umut verici olarak değerlendiriliyor.