2024 yılı itibarıyla memur ve emeklilerin alım gücü düşmeye devam ediyor. Memur ve memur emeklileri yüzde 11,54; SSK ve Bağ-Kur emeklileri ise yüzde 15,75 oranında zam almıştı. Ancak bu zamlar, enflasyon karşısında yetersiz kalıyor. En düşük emekli aylığı 14 bin 469 lira olarak belirlenmişken, TÜİK'in açıkladığı enflasyon oranları, sabit gelirli bireylerin maaşlarının erimesine neden oldu.
TÜİK, Ocak ayı enflasyonunu yüzde 5,03, Şubat ayı enflasyonunu ise yüzde 2,27 olarak açıkladı. Bu oranlar, sabit gelirli bireylerin maaşlarının yüzde 7,41 oranında erimesine yol açtı. Böylece emekliler, 2024 yılının ikinci altı aylık enflasyon farkının bir kısmını geri vermiş oldu. SGK Uzmanı Özgür Erdursun, bu durumu değerlendirerek, en düşük emekli aylığının alım gücünün 13 bin 396 lira gerilediğini ifade etti.
Bu durum, emeklilerin yaşam standartlarını olumsuz etkiliyor. Alım gücündeki bu düşüş, emeklilerin temel ihtiyaçlarını karşılamada zorluk yaşamalarına neden oluyor. Özellikle gıda ve barınma gibi temel harcamalar, emeklilerin bütçelerini zorlamaktadır. Bu nedenle, emeklilerin yaşam kalitesinin düşmesi kaçınılmaz hale gelmiştir.
Asgari ücrete gelen yüzde 30 zam ile hesaplama yapan Erdursun, '1 Ocak 2025’de %30 artış ile 22.104 TL’ye çıkan asgari ücret, iki ayda 1.638 TL değer kaybetti' şeklinde konuştu. Bu durum, asgari ücretlilerin alım gücünün 20.466 TL’ye düştüğünü gösteriyor. Asgari ücretin açlık sınırının altında kalması, çalışanların yaşam standartlarını tehdit ediyor.
Türk-İş'in Şubat ayı açlık sınırını 23 bin 324 lira olarak açıklaması, asgari ücret ve ortalama emekli aylıklarının sadece gıda harcaması olarak tanımlanan açlık sınırının altında kaldığını ortaya koyuyor. Bu veriler, yoksulluk değil açlık sorununu gündeme getiriyor. Yoksulluk sınırı ise Şubat ayında 75 bin 973 lira olarak belirlenmişti.
Erdursun, her haneye en az toplamda 75 bin 973 lira girmesi gerektiğini ifade ederek, 'Hükümet çay kaşığı ile verdiğini kepçe ile geri alıyor' sözlerini kullandı. Bu durum, sabit gelirli bireylerin geçim sıkıntısını artırıyor. 2025 yılında büyük bir geçim sıkıntısının beklenmesi, emeklilerin ve asgari ücretlilerin yaşam standartlarını tehdit ediyor.
Sonuç olarak, emeklilerin ve asgari ücretlilerin alım gücündeki düşüş, Türkiye'deki ekonomik zorlukların bir yansımasıdır. Bu durum, hükümetin alacağı önlemlerle düzeltilebilecek bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Ancak mevcut veriler, sabit gelirli bireylerin zor günler geçireceğini gösteriyor.